bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dizi başlığı için >> link 9-10 tarih ders sozlumu yükselten insan.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      döneminin hükümetine para bulmak için çıkmıştır tüm yolculuklara. yani öyle sıkıldım ben, bir maceraya başlayayım değil.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      güzel bir loreena mckennitt parçasıdır ayrıca. bu
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      polo naneli seker aklıma geldi
    6. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bununla ilgili çok güzel bir kitabım var. elimden geldiğince cümleleri kısaltarak, toparlayarak buraya yazmayı çalışıcam. 1298'de venedik ve ceneviz arasındaki bir savaşta tutuklanan marco polo ismindeki bir italyan deniz kaptanı bir ceneviz hapishanesinde çürümekteydi. vakit geçirmek için hayat hikayesini bir yazar olan hücre arkadaşı (bkz: pisalı rustichello) 'ya anlattı. o da bu anlatılanları yazdı. söz konusu olan 24 yıllık bir çin yolculuğunun ve aynı zamanda yol boyunca karşılaşılan çöllerin, inanılmaz zenginliklerin ve olağanüstü manzaraların hikayesiydi. "marco polo'nun gezileri" olarak bilinen bu kitap günümüzde de meşhur kitaplar arasındadır. evden ayrılış; marco polo'nun babası niccolo ve amcası maffeo, hanbalık'a ( bugünkü pekin) kadar gitmiş ve imparator kubilay han ile tanışmışlardı. imparator, avrupa'yı çok merak eden bir adamdı. bu yüzden pololar bir sonraki ziyaretlerinde yanlarında birtakım hediyeler getirmeye ve 17 yaşındaki marco'nun da kendileriyle gelmesine karar verirler, pololar 1271 yılında venedik'ten yola çıkıp akdeniz'den akka'ya kadar gemi ile gittiler. ardından çöllerden geçip çin'e giden bir gemiye binmeyi planladıkları hint okyanusu'ndaki (bkz: hürmüz boğazı) 'na kadar geldiler. karayolu macerası; fakat hürmüz boğazı'nda gemiler için ölümcül tuzaklar vardı. gemiler delik deşik olmalarına rağmen burada birbirlerine halatlarla bağlanarak su üzerinde kalmaya çalışıyorlardı. bu yüzden, asya'ya giden ipek tacirleri tarafından yüzyıllardan beri kullanılan (bkz: ipek yolu) 'nu takip edip asya'ya yöneldiler. bundan sonra, pololar 3 yıl boyunca bazen yayan, bazen at ya da deve sırtında, hiçte davetkar olmayan çöllerde, çalılıkların arasında ve dağlarda ilerlediler. ilk önce, buz gibi soğukta pers topraklarını; bakır, gümüş ve yakutun bolca bulunduğu dağlık (bkz: balaşan bölgesi)'ni geçtiler. burada marco hastalandı ve temiz havayla dolup taşan tepelerde o iyileşene kadar 1 yıl beklediler. kudretli dağlar; yolculuklarına kaldıkları yerden devam etmeye başladıklarında pololar, orta asya'daki (bkz: pamir dağları)'nı aştılar. marco, bu dağların dünyadaki en yüksük dağlar olduklarına emindi. dağlara tırmanmak haftalar aldı. dağların zirvelerinde kuşlar bile yoktu. hava öylesine dondurucuydu ki kamp ateşinin etrafında bile üşüyorlardı. doğuya ilerleyiş; pololar dağların ötesinde, orta asya'nın içinden geçerek çin'e ilerlediler.bu yolculuk sırasında bir çok yeni şey öğrendiler. büyük (bkz: kaşgar) şehrinde, içinde yer değmeyen havada duran taş bir sütun bulunan bir kilise olduğunu öğrendiler. bir başka şehirde marco, bacaklarında ve boyunlarında büyük şişlikler olan insanlar gördü ve buna içtikleri suyun neden olduğunu anladı. bir başkasında ise kadınların birden fazla kocasının olabilmesine hayret etti. lop nur çölü; ardından, gizemli (bkz: lop nur çölü)'nün (şimdiki adı gobi çölü'dür.) ötesinde lop şehrine vardılar. burada, güvenlik nedeniyle çölü beraberce geçmek üzere bir çoban, tüccar ve hayvanlardan oluşan bir kervana katıldılar. çöl öyle kurak ve verimsizdi ki burada her hangi bir bitkinin ya da hayvanın yaşaması mümkün değildi. yerli halk, çölün insanları dostlarının sesleriyle çağırıp kandırabilecek ve onları yanlış yollara saptırıcak kötü ruhlarla dolu olduğuna inanırdı. çölde, şarkı söyleyen insan sesine ya da davul tamtamına benzeyen garip sesler duyuluyordu. fakat bu sesleri çıkaran havada uçan kum tepecikleri de olabilirdi. büyük han; 3 yılın ardından pololar, (bkz: kubilay han)'ın hükmettiği büyük imparatorluğun bulunduğu çin'in doğusuna ulaştılar. önce han'ın (bkz: shangdu)'daki mermerden yapılmış harika yazlık sarayını ziyaret ettiler. daha sonra han'la hanbalık'taki çok daha büyük, ince oymalar, altın ve değerli taşlarla süslü, birbirinden güzel bahçeleri olan henüz tamamlanmış sarayına gittiler. han'ın akıl almaz zenginliği marco'yu şaşkına çevirdi. çünkü imparatorun saraylarının yanı sıra binlerce hizmetkarı, eğitimli hayvanları, mücevher ve altınlarla dolu hazine odaları vardı. doğuda yaşam; kubilay han, niccola ve maffeo polo'yu yeniden gördüğü için pek mutlu oldu. birbirinden güzel hikayeler anlatan genç marco'yu da pek sevdi. çin'de kaldıkları yaklaşık 20 sene boyunca marco, imparatorluğun han'ın hiç görmediği yerleri gezdi ve döndüğünde gördüklerini ona anlattı. karşılaştığı muhteşem şeyleri kendi defterine de yazdı. bunların arasında o dönem avrupa'da bilinmeyen her türlü buluş ve fikir vardı. eve dönüş; 1293'te han, poloların pers topraklarında yaşayan bir moğol hükümdarla evlenmeye gidecek bir prensese eşlik etmelerini istedi. onlarda bunu evlerine dönmek için bir fırsat olarak gördüler. artık han'ın arkadaşları olduklarına göre uzun bir yürüyüş ile su alan bir gemi arasında seçim yapmalarına gerek yoktu. han, onları hürmüz boğazı'na götürecek bir donanma verdi. prensesi bıraktıktan sonra 1295'te venedik'e döndüler. yazılanların hepsi doğru muydu? ; "marco polo'nun gezileri" hala raflardaki yerini korumaktadır. polo, doğu asya'ya seyahat eden ve orada gördükleri dünyanın kalanlarıyla paylaşan ilk kaşiflerden biriydi. ve onun hikayesi bugüne kadar pek çok kaşife ilham verdi. yine de marco henüz hayattayken bütün bu olağanüstü şeylerin gerçek olamayacağına inanan bazı kişiler kitaba "milyonlarca yalan" adını taktılar. gerçekten marco'nun hikayelerinden bazıları saçmaydı. bazen görmediği, sadece dinlediği şeyleri yazmıştı. (bkz: baharat adaları)'nda kuyruklu insanlar, (bkz: madagaskar)'da ise pençeleriyle tuttukları filleri havada taşıyabilen dev kuşlar olduğunu iddia etmesi bu duruma birer örnektir. bununla birlikte uzmanlar marco'nun anlattıklarının çoğunun doğru olduğuna inanmaktadır. sakin bir yaşam; uzak diyarlara yaptığı yolculuklar bir son bulsa da marco polo'nun hayatı henüz sona ermemişti. cenevizlilerle yapılan savaş bittikten sonra marco hapishaneden çıkıp venedik'e, evine döndüğünde 45 yaşındaydı. 70 yaşına kadar yaşadı. ölüm döşeğinde bir rahip o hikayeleri gerçekten uydurup uydurmadığını sordu. marco, "kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını anlatmadım." diye cevap verdi. bunlar onun son sözleri oldu. elimdeki kitaptan benim(purplepuppet) aldığım bazı notlar; asya ile ticaret; orta çağ'da avrupalılar asya'dan ipek, baharatlar, değerli taşlar ve pek çok şey getirdiler. kara ve deniz yoluyla taşınan mallar yol üzerindeki mola noktalarında el değiştirirdi. pololar, uzak doğu'ya kadar giden ilk tüccarlardandı. yemek molası; marco polo seyahatleri sırasında denemiş olup beğendiği ve beğenmediği yöresel yemek ve içeceklerden sık sık bahsetmiştir. marco'nun anlattığı bazı yiyecekler : (bkz: kirman)'ın korkunç içme suyu için "çimen gibi yeşil ve mide bulandırıcı." demiştir. (bkz: şapurgan)'ın lezzetli kavunlar için "dünya'daki en lezzetli kavun bu!" demiştir. (bkz: balaşan)'ın susam yağı için "diğer yağlardan daha yoğun bir tadı var." demiştir. pamir dağları; marco polo, pamir dağları'nın çok yüksek olduğu konusunda haklıydı. en yüksük noktası 7495 metre olan bu dağlar dünyanın en yüksek dağları arasındadır. (everest dağı'nı 8848 metre yüksekliktedir.) bu dağların zirvesinde üşürken "ne gariptir ki, yaktığımız ateş daha alçak seviyelerdeyken yaktığımız gibi ısıtmıyor." demiş. (keşke olaya biraz bilimsel bakabilseydi de coğrafya adına da bilimsel bir kitap yazsaydı.) mucizevi taş; marco polo'nun tasvir ettiği şeylerden bazıları, örneğin, havada duran mucizevi taş sütun, gerçek olmayacak kadar olağanüstüydü. bunun nedeni, muhtemelen bu hikayeyi bir yerden duymuş ve sütunu kendi gözleriyle görmemiş olmasıydı. moğol imparatorluğu; kubilay han, 1260'tan itibaren 1294'teki vefatına kadar çin'e hükmetti. kubilay han dönemindeki çin, asya'daki moğol imparatorluğu'nun geniş topraklarının bir parçasıydı. poloların 1270 senesindeki ziyareti imparatorluğun çin'den bugünkü türkiye ve polonya'ya kadar uzandığı en büyük dönemine denk gelmiştir. imparatorluk 70 sene önce kubilay han'ın büyükbabası, ordularını diğer asya krallıklarını fethetmesi için sefere yollayan cengiz han tarafından kurulmuştur. sonraki yıllarda daha küçük parçalara ayrılmıştır. manzaralar - sesler; marco polo'nun gördüğü bazı şeyler: kağıt para tahta gibi yanan garip siyah kayalar. (kömür) donmuş sütten yapılan bir tatlı. (ilk dondurma) makarnaya benzeyen çin eriştesi yakın zamanlarda çinlilerce icat edilmiş güzelim havai fişekler jong gemileri; marco polo, günümüzda hala asya'da kullanılan (bkz: jong gemileri) ile seyehat ettiği tahmin edilmektedir. el yazmasının başarısı; marco polo'nun hikayesi ilk olarak 1300'lü yıllarda insanlar tarafından okunabildi. matbaanın icat edildiği 1450'lere kadar her bir kitabın tek tek elde yazılması gerekiyordu. bu nedenle bir kitabın popüler olduğu çok enderdi. ama polo'nun kitabı bunu başardı. o zamandan bu zamana "marco polo'nun gezileri" milyonlarca kez basıldı. hala da basılmaya devam ediyor. edit: benim dediğim notların çoğu aslında (bkz: finito ) 'nun. o kadar emek vermiş, notlar almış. buraya bu gerçeği yazmazsam olmazdı.
      1ahaha bu benim sana hediye ettiğim kitap :)) - finito 25.08.2016 18:00:07 |#2765130
      1evet :)) bir kez daha teşekkür ederim. güzel kitap seçmişsin :)) - purplepuppet 25.08.2016 18:03:01 |#2765148
      2ne demek efenim. ben zaten bu kitabı 1-2 sefer okudum. bilmediğim kitabı hediye etmem, o kitaba kefil olmalıyım çünkü. emeğine sağlık ama buruyu döktürküşsün her şeyi :)) - finito 25.08.2016 18:04:51 |#2955352
      butun yorumlari goster (7)
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      i̇yi bir kaşif. seyahatnamesi vardi sanirim.